“Okul”un Kalbi / the Heart of School
Lisede sınav odaklı eğitim sisteminden bunalan ve sınav notları kadar değer gördüğünü düşünen bir öğrencimin tenefüste sınıfıma girip, çaresizlik içinde söylediklerini unutamıyorum. Başını ellerinin arasına almış hıçkıra hıçkıra ağlarken: “Yetişemiyorum, bu kadar ödeve, projeye, sınava… Ben bu okula yetemiyorum hocam. Okulda nefes alamıyorum artık ben” demişti.
Öğrencimin bıkkınlığını ve derin hüznünü gördüğümde kendime sormadan edemedim
Sahi biz bu çocuklara ne yapıyorduk okulda?
O gün ani bir kararla sınıfımıza sessizlik köşesi kurduk.
Bir mat, bir yastık ve küçük bir battaniye … yetişemediğimizi düşündüğümüzde özümüze dönebilmek için, bize dayatılan hız çılgınlığında yavaşlayabilmek ve biraz nefes alabilmek için…
Sınıftaki sessizlik köşesi zamanla başka sınıflardan öğrencilerin ilgisini çekti , sonra yerimiz dar geldiği için kütüphane sorumlumuzun desteği ile kitapların sıcak eşliğinde öğle yemeği sonrası buluşmaya başladık. Bu buluşmalara öğretmenler de katılmayı talep ettiler ve sonunda bir öz-şefkat odamız oldu kütüphanede. Yönetime yazdığımız raporlarda özşefkat eğitiminin her seviyeye verilmesi gerektiğini vurguladık ve İngilizce derslerine mindfulness ve yoga uygulamalarını entegre ettik.
Peki ne mi oldu?
Odanın varlığı herkeste merak uyandırdı. Deneme dersi yapmak için gelmek isteyenler oldu.
Sohbet etmenin iyileştirici gücünü ve birbirimizi dinlemenin bize iyi geldiğini hatırladık
Tenefüslerde kendi yoga ve nefes pratiğini yapmak isteyen öğrenci, öğretmen ve yöneticiler odaya gelmeye başladılar.
Şefkat odası öğrenciyi, öğretmeni ve yöneticiyi bir araya getirmişti.
Öğrenciler duygularını ifade edebileceklerİ bir alana sahip oldular. Duygu ifadesinin özgüveni arttırdığını, özgüven artışının tüm derslerde akademik başarıyı olumlu yönde etkilediğini gördük.
Yargısızlık ve şefkat üzerine çalıştıkça iyilik yapmanın iyileştirdiğini keşfettik. Öğrenciler sosyal sorumluluk proje fikirleri ile geldiler ve projelerini hayata geçirmek için harekete geçtiler.
Odaya giren herkes telefonunu bir kenara bırakmayı ve dikkatini bedene, ve kendine getirmeyi seçti.
Sinir sistemimizin nasıl çalıştığını anladıkça gün içerisinde yaptığımız seçimleri sorguladık
Böyle bir odanın gerekliliğine inanmayan öğretmen arkadaşlarımdan biri odanın etkili kullanılmadığını gördüğünü ve pek yarar sağlamadığını düşündüğünü dile getirdi. Bu yorumu dinlediğimde toplum olarak ne kadar sonuç odaklı yaşadığımızı bir kez daha hatırladım. Bizler ancak hedef belirleyip o hedefe rakamsal olarak ulaşınca başarılı olduğumuz yanılgısıyla yaşıyoruz. İşte belkide bu yüzden öğrencilerimiz bunalıyor “Okul”da olmaktan. Onlar için konulmuş hedefler içinde boğuluyorlar.
Oysa James Clear’in Atomik Alışkanlıklar kitabında dediği gibi “Hedefleri unutmamız ve sistemlere odaklanmamız gerekiyor” çünkü hedef sadece sonuçtan ibaretken, hedefe ulaşacağımız sistemi kurduğumuzda yolumuz daha anlamlı bir patikaya dönüşüyor. O patika boyunca öğrendiklerimiz asla unutulmuyor. Bizler okulda özşefkate alan açarken tüm okul topluluğuna iç-gözlem yapmanın ne kadar değerli olduğunu, okuldaki tüm diğer bilimlere ayrılmış derslikler gibi kendi içimize de bakabileceğimiz bir iç gözlem laboratuvarı yapabileceğimizi göstermiştik. Durma eylemini alışkanlık haline dönüştürebilmeleri için bir sistem kurmaya niyetlendik ve bunu rakamlardan, notlardan uzak tuttuk. Hislere bakmanın, nefesi dinlemenin, iç gözlem yapmanın notu veya karnesi yoktur.
Katıldığım bir mesleki gelişim seminerinde konuşmacı eğitimin geldiği noktayı açıklarken “18.yüzyıl binalarında, 19.yüzyıl öğretmenleri 21.yüzyıl çocuklarına eğitim vermeye çalışıyor” diyerek son vermişti konuşmasına. Evet doğru söylüyordu. Bizler eğitimde köklü bir reform yapmadıkça çocuklar okullarda nefes alamamaya devam edecekler.
The HEART of School ile eğitim müfredatının en temel parçası olması gereken öz-şefkat eğitimini tüm okullara ulaştırmaya, özünü keşfetmek için yola çıkmış çocuk, öğretmen ve velilere rehber olmaya niyet ettik.
Eğitimin akademik başarı merkezli kısır felsefesinde “Okul”un kalbinde dinlenmeli, “Okul”un kalbini dinlemeli ve “Okul”un kalbini keşfetmeliz.
